2 Kasım 2020 Pazartesi

O kızla evlenirseniz, şimdi yaptıklarınızı yapmayacaksınız

Çok Sevgili Gençler,

Belki, bunu okuyunca bazılarınız, bu twitter sayfasını takibi bırakacaksınız; ama bir büyüğünüz olarak, müsaadenizle, yine de dile getirmek istiyorum.

Kamusal alanda, toplum içinde, hele ki toplu taşıma araçlarında, sevgilinizle sarmaş dolaş olup öpüşmeyiniz.

Biliyorum, o ânki ruh hâliniz içinde, yaptıklarınız size normal geliyor ve tepki görmekten rahatsız oluyorsunuz; ama bilmelisiniz ki, o ânki psikolojiniz içinde size normal gözüken o hâliniz, dışarıdan bakıldığında gerçekten çok çirkin, itici, rahatsız edici gözüküyor.

İnsan, gençlik döneminde “kendisine dışarıdan bakmayı” pek beceremeyebilir. Bir de işin içine çok kuvvetli bir duygu olan “aşk” ve “cinsellik” girince, gözünüz dünyayı görmez olur. Ancak, kendinizi kontrol edebilmeli, bunu en azından “ulu orta” yapmamalısınız.

21 Ekim 2020 Çarşamba

Arada sırada linklerini paylaştığım şarkılara dair…

Twitter sayfamda zaman zaman, dinlediğim şarkıların YouTube linklerini paylaşıyorum. Bu konuda bazen farklı çevrelerden farklı mesajlar geliyor bana. Kimisi, “Bu Marksist / komünist adamın şarkılarını niye paylaşıyorsun?” diye, kimisi de “Niye bu yandaş şarkıcının reklamını yapıyorsun?” diye tepki gösteriyor bana.

Doğrusunu söylemek gerekirse ben, bu tür düşünceleri çok ilkel ve hatta -kusura bakılmasın- aptalca buluyorum. Bir sanatçı, güzel bir şarkı üretmişse, kim olursa olsun, ben onu keyifle dinler, takdir ederim. Sanatını siyasî tavrıyla ölçmem. “Artık seni takip etmeyeceğim!” diyenler oluyor. Doğrusu, buna üzüldüğümü söyleyemem… Böyle basit, çocukça konularla ilgilenmiyorum. 

Bir medya mensubu olduğum için, işimin de gereği olarak siyaseti ben de yakından takip ediyorum; ama biliyorum ki günümüzde siyaset, kurgulanmış olaylar zinciridir. Daha da ötesi, istihbarat savaşlarıdır. Ben, ülkeme dair öngörülerde bulunabilmek ve siyasî analizler yapabilmek için siyaseti takip ediyorum. Siyaseti hayatının merkezine yerleştiren insanlardan biri değilim. Bunun yanı sıra, kendi siyasî görüşlerimi, bakış açımı da olabildiğince şeffaf bir şekilde dile getirmekten de kaçınmıyorum.

Cemil Meriç, “-izmler (ideolojiler), idrakimize giydirilen deli gömlekleridir” demekte ne kadar da haklı… 

Bu sayfanın takipçileri, siyasî görüşleri birbirinden farklı insanlardan oluşuyor ve bence bu çok değerli bir şey. 

Dinî hassasiyetleri sebebiyle hiç müzik dinlemeyenleri de anlar ve saygı duyarım; ama ben, şarkı-türkü dinleyen bir insanım ve kendimi olduğumdan farklı göstermek gibi bir niyetim de yok.


3 Mayıs 2020 Pazar

Erdoğan’ın “dönmeyeceğiz” dediği yol, hangi yoldur?


Cumhurbaşkanı Erdoğan, twitter sayfasında #BuYoldanDönmeyeceğiz etiketiyle yayınladığı mesajında, eski bir konuşmasının videosunu yayınladı. Erdoğan, bu konuşmada, “İster partimizi kapatmaya çalışsınlar, ister darbe yapsınlar, bu yoldan dönmeyeceğiz” diyor…

Konuşmasının bir kısmında şunları söylüyor:

“İster 3 Kasım 2002’de olduğu gibi Meclis’e sokmasınlar; ister 2008’de olduğu gibi partimizi kapatmaya çalışsınlar; ister 2013’te olduğu gibi sokakların altını üstüne getirsinler; ister 15 Temmuz’da olduğu gibi darbe yapıp canımıza kast etsinler; ne yaparlarsa yapsınlar, biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Allah’a can borcumuzdan, milletimize hizmet borcumuzdan başka kimseye eyvallahımız yoktur, olmayacaktır. Yarın milletimizin karşısında boynumuz bükük, mahcup durmaktansa, bugün içerideki ve dışarıdaki alçakların karşısına dimdik dikilir, kaderimiz neyse ona rıza gösteririz. Kim dönerse dönsün, biz dönmeyiz bu yoldan.”