Daha 1776’da kurulmuş 239 yıllık bir devlet olan ABD’nin
başkanı, 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun vârisi Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’nin Cumhurbaşkanına randevu vermiyor, öyle mi? Elbet bir gün devran
döner... Dönecek! Ya bu duruma sevinen, adeta bayram eden şahsiyetsiz, onursuz
hainlere ne demeli?.. Sabır yâ Rabbi... Sabır...
28 Mart 2016 Pazartesi
Kadınların askere alınması ordunun nizamını bozmasın!..
Basında, gönüllülük esasıyla kadınların da askerlik hizmeti yapabilmelerine imkân sağlayacak kanunî düzenlemeler yapılacağına dair haberler okuyoruz. Türk kadını, İstiklâl Harbi’nde olduğu gibi, geri hizmette de olsa gerektiğinde canını tehlikeye atarak kahramanlık etmeyi bilmiştir; ama bunu doğrudan askerlik hizmetine dönüştürmek ne derece sağlıklı olur? Dilerim bu uygulama, ordunun nizamını bozacak bir hâl almaz...
“Çarşı”nın “A”sı ve bir ideoloji olarak anarşizm
“Çarşı”, malûm, Beşiktaş taraftar gruplarından biri... Bazı eylemlerinde kullandıkları logolarına dikkat edin; “Ç” harfi, eski komünist eğilimleri çağrıştıran orak-çekiç şeklinde, “A” harfi ise, Anarşizm'in sembolü olan yuvarlak içine alınmış bir A şeklinde...
Bir ideoloji olarak Anarşizm, malûmunuz, hiçbir otoriteyi
kabul etmez. Evde babanın, annenin otoritesine, okulda müdürün, öğretmenin
otoritesine, iş yerinde amirin otoritesine, askerde komutanın otoritesine, genel
olarak da devlet otoritesine karşıdır.
Onların otorite karşıtlıkları, baskıcı, haksız-hukuksuz,
adaletsiz bir otoriteye karşı çıkmak anlamında bir karşıtlık da değil, genel
olarak hiçbir nizam tanımamak üzerine inşa edilmiş bir karşıtlık... Sloganı da
bu sebeple “Çarşı, her şeye karşı” şeklinde...
“Hocaefendi” tamamen kafayı sıyırmış
Fethullah Gülen, normal şartlar altında kendi gölgesinden
bile korkacak kadar ödleğin tekidir. Peki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
seçilmiş Cumhurbaşkanına, Başbakanına hakaret edecek, onları tehdit edecek
cesareti nereden buluyor? Amerikalı ve Avrupalı abilerinden... Çanakkale’de
üzerimize hücum etmiş ne kadar işgalci emperyalist varsa, Gülen, onların
yanında... Son bedduasını izlediniz mi? Tamamen kafayı sıyırmış, aklını,
izanını kaybetmiş, şirazeden çıkmış... Allah ıslah etsin...
Türk Ordusu, Türk Milleti’nin ordusudur; Michael Rubin’in ordusu değil
Gülen Cemaati’nin “Paralel Yapı” kanadıyla irtibat hâlindeki
birtakım AB’ci ve ABD’nin “Küresel Sermaye” kanadına tâbi çevreler, bir süreden
beri “Erdoğan isteklerimizi kabul etmezse Türk Ordusu darbe yapar” diye alenen
tehditler savuruyorlar.
Darbe yapacak adamlar, bu hazırlıklarını en yakınlarına bile
söylemez, büyük bir gizlilik içinde sürdürürler. Havlayan köpek ısırmaz...
Bunlar, açıktan “Kafamızı bozmayın, darbe yaparız haa!” diyorlar... Malûmunuz,
en sonunda bu seslerin sahibi de çıktı ortaya. Eski ABD Savunma Bakanlığı
görevlisi Michael Rubin, “Erdoğan reform yapmazsa (isteklerimizi yerine
getirmezse) Türk Ordusu darbe yapar, Amerika da buna itiraz etmez, darbe
yönetimiyle çalışmaya devam eder” dedi.
3 Mart 2016 Perşembe
Aslında bambaşka bir kurgunun içindeyiz
Haberi bir gazetede okudum: Birkaç gün önce İran’dan dönen
Borsa İstanbul (BİST) Genel Müdürü Tuncay Dinç, İstanbul’da düzenlenen ‘Büyüyen
Firmaların Alternatif Finansman Kaynaklarına Erişimi’ konulu panelde, hayli
dikkati çeken (daha doğrusu dikkati çekmesi gereken) sözler söylemiş. Okuyalım:
“İran, şu anda mangaldaki sıcak kestane gibi; herkes yemek
istiyor ama eliyle tutmak istemiyor. Türkiye, bu firmalar için kuracağı bu
fonla aracı olacak.”
Fon için İran’la el sıkıştıklarını söylemiş ve “Türkiye’nin
30 milyar ticaret hacmine ulaşmayı hedeflediği İran’a gitmek isteyen Türk
firmaları da bu fonla yatırım yapabilecek” demiş.
Etiketler:
ABD,
Ahmet Davutoğlu,
BİST,
Borsa İstanbul,
ekonomi,
İran,
kurgu,
Rusya,
Tuncay Dinç
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)