Aslında bambaşka bir kurgunun içindeyiz

Haberi bir gazetede okudum: Birkaç gün önce İran’dan dönen Borsa İstanbul (BİST) Genel Müdürü Tuncay Dinç, İstanbul’da düzenlenen ‘Büyüyen Firmaların Alternatif Finansman Kaynaklarına Erişimi’ konulu panelde, hayli dikkati çeken (daha doğrusu dikkati çekmesi gereken) sözler söylemiş. Okuyalım:

“İran, şu anda mangaldaki sıcak kestane gibi; herkes yemek istiyor ama eliyle tutmak istemiyor. Türkiye, bu firmalar için kuracağı bu fonla aracı olacak.”

Fon için İran’la el sıkıştıklarını söylemiş ve “Türkiye’nin 30 milyar ticaret hacmine ulaşmayı hedeflediği İran’a gitmek isteyen Türk firmaları da bu fonla yatırım yapabilecek” demiş.

… ve bir başka gazeteden bir başka haber:

“Başbakan Ahmet Davutoğlu, 4-5 Mart tarihlerinde İran’ı ziyaret edecek.”

Bu gelişmeler, medyanın genel olarak çizdiği tabloyla uyuşuyor mu? Hayır… O halde? Aslında bambaşka bir kurgunun içerisindeyiz… Bizler birtakım suni gerilimlerle oyalanırken, arka planda bambaşka bir yol çiziliyor.

Anlaşılıyor ki, Türkiye ile ABD-Rusya arasındaki gerilim de böyle bir kurgu…

Çok uzun sayılmayacak bir süre sonra film bitecek ve biz, bambaşka bir tabloyla karşılaşacağız. Bu tablonun, Türkiye için kötü bir tablo olmayacağını tahmin ediyorum. Bekleyip göreceğiz…