28 Mart 2017 Salı

Kanaatlerimdeki değişikliğe dair

Dışarıdan bakıldığında, bazı konulara dair kanaatlerimdeki keskin değişiklikler, kimilerinize anormal hatta “şüpheli” bile gözüküyor olabilir; ama siz benim hangi adiliklere bizzat şahit olduğumu, neler görüp neler duyduğumu bilmiyorsunuz ki... Bilmeyeceksiniz de... Ben, gözümün önündeki perdenin kalkmasına vesile olan sebeplerle beni karşılaştıran Rabbime şükrediyorum. Olaylara ve insanlara partiler üstü bir zaviyeden bakarak, bağımsız bir şekilde düşünebilmek büyük bir kazanç. Pek çok kimse bunu bir yenilgi olarak görür; ama değildir. Cemil Meriç’in “deli gömleği” benzetmesini hatırlayınız...

ABD Türkiye’de neden ‘başkanlık sistemi’ istiyor?


Hukukçu Celâl Ülgen, HaberTürk’te katıldığı bir programda, Türkiye’nin başkanlık sistemine geçişi ABD’nin istediğini ileri sürerek, sebebini, CİA Eski Türkiye Şefi Paul Bernard Henze’nin 2006’da yayınladığı raporu okuyarak açıkladı. Ülgen’in iddiasına göre raporda şöyle deniyordu:

“Türkiye’nin bu şekliyle Amerikan politikalarının yanında olacağından emin olamayız. Ülkeyi kuranlar, denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar. Hükümeti ikna ettiğimizde Meclis, Meclis’i ikna ettiğimizde ordu, orduyu ikna ettiğimizde yargı karşımıza çıkabiliyor. Eğer Amerika’nın çıkarı, Türkiye’de bir federal devlet kurulması ise, mutlaka ve öncelikle yargı, ordu, Meclis ve hükümeti tek elde toplayan başkanlık rejimine geçilmelidir. Bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen bir yapıyı ikna etmekten çok daha kolay olacaktır. Eğer o bir kişi, Amerikan çıkarlarına yardım etmek konusunda tereddüt ederse, bir kişinin üzerine kurulmuş yapıyı yıkmak, Amerika için sorun olmaz.”

17 Mart 2017 Cuma

Hollanda ve Almanya krizi, Erdoğan’ın kurgusuymuş

Türkiye-Hollanda krizi, 12 Mart’ta patlak verdi.

Bu krizden 6 gün önce Başbakan Binali Yıldırım, atv’de canlı olarak yayınlanan “Gündem Özel” programında, bazı Avrupa ülkeleri ile yaşanan sıkıntıları değerlendirmişti.

Başbakan Yıldırım, 18 Ocak’ta Almanya’nın Oberhausen şehrinde anayasa değişikliği halk oylamasına yönelik olarak bir program yaptıklarını ve 12 bin gurbetçi ile bir araya geldiklerini hatırlatıyor ve “Çok coşkulu, çok güzel bir program oldu ve hiçbir kimsenin de burnu kanamadı. Ne bir huzursuzluk, ne bir kargaşa, ne bir sıkıntı meydana gelmedi.” diyor…