![]() |
Bakın, hemen oracıkta |
Hayatı nasıl bir çevre içerisinde ve hangi şartlarda yaşıyor
olursak olalım, her zaman değilse bile hiç olmazsa zaman zaman ona bir
edebiyatçı; meselâ bir romancı, hikâyeci, şair gibi, yahut da bir sinema
yönetmeni veya fotoğrafçı gibi bakmak lâzım... Yani hayatın akışının adeta
dışına çıkıp, olaylara, insanlara ve eşyaya (şey’lere) dışarıdan bir göz olarak
bakmak... Yani bir romanı, hikâyeyi, şiiri okuyor ya da yazıyor gibi; bir film
çekiyor ya da bir filmi seyrediyor gibi, yahut da en azından bir fotoğraf
çekiyor gibi... Güzeli-çirkini fark ederek, iyiyi-kötüyü ayırd ederek, her şeyi
çözümleyerek; ama mutlaka ve mutlaka, her şeye rağmen, hayattan tad almayı,
keyif almayı bilerek... Hayatın içerisinde şuursuzca sürüklenip giderek,
zamanın akışı içerisinde kaybolarak değil... Ne olursa olsun, her şeye ama her
şeye rağmen, etrafımızda mutlaka güzel bir şeyler vardır... Fark etmeli ve
yaşamalı... Kötülülüklerden uzak durup, mümkün olduğunca iyi bir insan olmaya
gayret ederek...
(Sürur Öztürk)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder