14 Eylül 2017 Perşembe

Başkalarının kurgularını kendilerinin operasyonları zannedenler...

AK Parti tabanında iktidara ve yöneticilerine karşı giderek daha yüksek sesle dile getirilmeye başlanan eleştiriler, tepkiler, yargı alanında sergilenen adaletsizliklerin tabii bir sonucu mu; yoksa o adaletsizlikler ve “eleştirilerin fiilen yasaklanması” yoluyla oluşturulan baskı atmosferi, bu tepkilerin doğması için bilinçli olarak mı kurgulanmıştı?

Eğer bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halk desteğinin azaltılması için yapılmış bilinçli bir kurgu ise, kabahat kimdedir? Muhalif cephenin giderek büyümesine sebep olan hataları, yanlışları art arda hayata geçiren iktidarda mı, yoksa “Yeter artık!” demek durumunda kalan parti içi muhalefette mi?..

Vaktiyle Refah Partisi bölünmüş, bu partinin ABD ile uyumlu kanadı iktidara taşınırken, ABD karşıtı kanadı iktidarın dışına itilmişti. Şimdi, benzer bir şekilde, bu kez de AK Parti bölünmek isteniyor olabilir mi? Bu soruya cevap verebilmemizi kolaylaştıracak işaretler olsa da, henüz yeterince belirgin bir göstergeye dönüşmüş durumda değil. Zira ABD ile İngiltere de birbirleriyle sessiz bir mücadele içinde ve stratejiler henüz tam olarak netleşmiş değil. Ancak, Türk siyasetinin bütünüyle yeniden şekillendirilmekte olduğu da bariz bir şekilde görülüyor. CHP, dışarıya aksettirmemeye çalışsa da, kendi içinde çok parçalı vaziyette. AK Parti’de en az 2 farklı yapı var. Sosyal medyada “Reisçi” olarak gözüken birtakım isimler de, farkında olmadan, partideki ayrışmayı hızlandırmaya ve iktidarı yalnızlaştırmaya devam ediyorlar. MHP ise bölündü… Son “mezar provokasyonu”, HDP konusunda yeni teşebbüsler olabileceğinin işareti… ister sağda olsun, ister solda, partileri adına mücadele ettiklerini zanneden kitleler, bir hengâme ve toz bulutu içerisinde, ne yaptıklarını bilmez haldeler… Türkiye adına kötü bir durum…

Bu konuda üzücü olan şu ki, görüldüğü üzere devlet, dışarıdan operasyon üzerine operasyona maruz kalıyor ve ne yazık ki siyasetçilerimizin akılları hep sonradan başlarına geliyor. Ahmet Kaya’nın o şarkısı nasıldı? “Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan, sonradan…”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder