24 Temmuz 2018 Salı

Türkiye, nasıl bir akıbete hazırlanıyor?

Tırmanan enflasyon, artan işsizlik, katlanan iç ve dış borç, yurt dışına kaçan sermaye… Toplumda kutuplaşma, düşmanlaşma, ayrışma… Ekonomik düzen de sosyal yapı da tarumar ediliyor… “Mülkün (devletin) temeli” olan adalet çöküyor… Sizce bu güzel ülke, nasıl bir akıbete hazırlanıyor? Göz göre göre…

Yunanistan’da insanların yanarak ölmelerinden haz almak…


Yunanistan’da çıkan orman yangınlarında 70’in üzerinde insan öldü. Ölü sayısı artabilir. En az bunun kadar büyük bir felâket daha var ki o da, kendilerini “İslâmcı” olarak tanımlayan pek çok kişinin sosyal medyada bu ölümlerden memnuniyet duyduklarını dile getirmiş olmaları…

Yunanistan’da insanların yanarak ölmelerinden vahşice bir keyif alan, insanlıktan çıkmış olan bu yaratıkların, Müslümanlıkla en küçük bir irtibatları bile kalmamış demektir.

21 Temmuz 2018 Cumartesi

Türkiye, kendine özgü yeni bir ekonomi modeli geliştiremez mi?


2007 yılında, eski MİT Daire Başkanlarından merhum Prof. Dr. Mahir Kaynak ile gazeteci, şair ve yazar Ömer Lütfi Mete, MPL televizyonunda, birlikte “Satranç Tahtası” isimli bir program yapıyorlardı. Bu programların birinde Mahir Kaynak, Türkiye’nin Dünyaya bakış açısına uygun yeni bir ekonomi teorisi üretmesi gerektiğini dile getirmişti.

20 Temmuz 2018 Cuma

masonluk meselesi

“Masonluk” meselesi, uzun yıllar boyunca Türkiye’de muhafazakâr / İslâmcı kesimin dilinden düşmeyen araştırma ve tartışma konusuydu. Son 10-15 yıldır bu konunun büyük ölçüde gündemden düştüğü görülüyor.


Bu “gündemden düşme”nin sebebi nedir? Masonluk ve masonik faaliyetler azaldı ve etkisiz hale mi geldi; dolayısıyla bir tehdit olmaktan mı çıktı, yoksa bu değişimin başka bir sebebi mi var? Bilmiyorum ama merak ediyorum.

19 Temmuz 2018 Perşembe

Saadet Partisi’ne verilen oylar CHP’ye mi gitti?

24 Haziran seçimleri öncesinde Saadet Partisi aleyhine kullanılan en etkili iddialardan birisi, “Saadet Partisi’ne verilen oylar CHP’ye gidecek” iddiasıydı.

Saadet Partisi, 24 Haziran seçimleri sonucunda bu gün TBMM’de 2 milletvekili ile temsil ediliyor. Bunlar, İstanbul Milletvekili Cihangir İslâm ile Konya Milletvekili Abdülkadir Karaduman. Her iki milletvekili de seçime CHP listelerinden girmiş ve seçildikten sonra yemin töreninden önce Saadet Partisi’ne geçmişlerdi.

18 Temmuz 2018 Çarşamba

Muhtemel yeni sarsıntılar

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”, doğrudan ve dolaylı olarak her hâl ü kârda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bütün karar alma mekanizmalarının başına getirmiş oldu.

Bu durum, Sayın Erdoğan’ı ve sevenlerini hayli memnun ediyor olabilir; ancak unutmamak gerekir ki her yetki, beraberinde bir de sorumluluk getiriyor.

Bundan sonra Sayın Cumhurbaşkanının topu atacağı hiçbir merci kalmadı. Her şeyden ama her şeyden kendisi sorumlu tutulacak. Sadece başarıların değil, her türlü aksaklığın ve başarısızlığın faturası da artık doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kesilecektir…

10 Temmuz 2018 Salı

Bütün yetkiler onda gözüküyor ama

A’dan Z’ye neredeyse bütün yetkiler Cumhurbaşkanına devredildiğine; ama bir kişinin bu kadar alana nüfuz etmeye zaman bulması da mümkün olmayacağına göre, cumhurbaşkanının kararlarını dayandıracağı bilgileri ona kimler verecek? Bu mekanizma, nasıl işleyecek?

6 Temmuz 2018 Cuma

Kılıçdaroğlu mu, İnce mi?


Türkiye’de siyasî partilerde lider değişimleri, o partinin uluslararası ittifaklardaki yeri değiştirileceği zaman gerçekleşir. O halde şunu tesbit etmek gerekir: Kılıçdaroğlu hangi ittifaktadır, İnce hangi ittifaktadır? CHP seçmenleri, meselenin bu boyutuna kafa yoruyorlar mıdır?

Bu ülke

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “Adalet” yürüyüşü düzenlediğinde, iktidar çevreleri onu yerden yere vurdu, siyaseten linç etti. Sonra?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay’ın 150. Kuruluş Yıl Dönümü Sempozyumu’nda şöyle söyledi: “Eğer bir ülkede halk bunalmış ve ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse, oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir.”

Sizce bir normal bir ülke miyiz?

5 Temmuz 2018 Perşembe

Başkanlık sistemi

AK Parti seçmeni Tayyip Erdoğan’a olan sevgi ve güvenlerinden dolayı, başkanlık sistemine toz kondurmuyorlar. Peki Erdoğan’dan sonra o makama kendilerinin takdir etmedikleri bir isim seçilirse, bütün o yetkilere itiraz etmeye mi başlayacaklar? Ölçü Erdoğan değil hukuk olmalıdır. Ölçü, kuvvetler ayrımı ve denetleme esası olmalıdır.

Türkiye’de “halk oylaması” ile kabul edilen başkanlık sisteminde, halkın seçtiği milletvekilleri, bakan olamayacaklar. Bakanlar, Meclis’in dışından atanacak. Bir milletvekili bakan olarak atanırsa, milletvekilliğinden istifa etmek zorunda kalacak. Peki neden?.

3 Temmuz 2018 Salı

Göz ardı edilen gerçek

24 Haziran Milletvekili Genel Seçimi’nde AK Parti, 600 sandalyeli Meclis’e 295 milletvekili gönderebildi.

AK Parti, Ahmet Davutoğlu’nun Genel Başkanlığında girdiği 1 Kasım 2015 seçiminde %49,5 oranında oy almışken, Recep Tayyip Erdoğan’ın Genel Başkanlığında girdiği 24 Haziran seçiminde %42,5 oranında oy aldı…

AK Parti’nin en büyük iddialarından biri, başkanlık sisteminin koalisyon hükümetlerine son verip güçlü iktidarlar dönemini başlatacağıydı. Başkanlık sisteminin ilk dönemi, AK Parti-MHP koalisyonuyla başladı. Zira Cumhur İttifakı, seçimden sonra da devam ediyor…