“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”, doğrudan ve dolaylı
olarak her hâl ü kârda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bütün karar alma
mekanizmalarının başına getirmiş oldu.
Bu durum, Sayın Erdoğan’ı ve sevenlerini hayli memnun ediyor
olabilir; ancak unutmamak gerekir ki her yetki, beraberinde bir de sorumluluk
getiriyor.
Bundan sonra Sayın Cumhurbaşkanının topu atacağı hiçbir
merci kalmadı. Her şeyden ama her şeyden kendisi sorumlu tutulacak. Sadece
başarıların değil, her türlü aksaklığın ve başarısızlığın faturası da artık doğrudan
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kesilecektir…
Türkiye’nin siyasî yapısında meydana gelen sarsıntılar, 24
Haziran seçimlerinin geride kalmış olmasına rağmen devam ediyor. Siyasî
çalkantılar, medyada magazin diliyle ele alınmakta olduğu için halk,
çalkantıların şiddetini hissetmiyor; ama gözüken şu ki, yaşadıklarımızdan başka
değişimler de yaşayacağız.
Bu konuda ben, şunu merak ediyorum: Muhalefet, bu konuda bir
öngörüye sahip mi? Muhtemel gelişmeleri değerlendiriyor mu? Değerlendiriyorsa,
ülkemizin selâmete ermesi için hangi tedbirleri alıyor, hangi hazırlıkları
yapıyor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder