Tabiî olarak sözleri tepkilere sebep oldu. Ardından bu
gün, Taşaltın’ın istifa ettiğini öğrendik. Aynı gün YÖK de bir açıklama
yaparak, “Akademi camiamızdaki bütün değerli hocalarımızın ve bilhassa karar
alma mevkilerinde bulunan sayın idarecilerimizin söz ve fiillerinin ölçülü,
makul, ilmî çerçevede ve toplumun hassasiyetlerini gözetir şekilde olmasına
azamî dikkat göstermelerinin ehemmiyeti bir kez daha ortaya çıkmıştır”
uyarısında bulundu.
Bu uyarıdan anlaşılıyor ki, Prof. Taşaltın istifa
etmemiş, YÖK onun istifasını istemiş…
İstifadan önce, televizyon programının tamamını izlemiş
ve haberini yazmıştım. Rektör Taşaltın’ın sözleri, her ne kadar “Erdoğan’a
itaat etmek farzdır” cümlesiyle öne çıkmış olsa da, dikkatimi çeken başka
cümleleri de vardı.
Baştan sona doğru, başlıklar hâlinde özetleyerek
kaydedeyim:
- Suriyeli mültecilerin geleceklerine dair hiçbir sosyal
planlamamız yok.
- Yurt dışı bağlantılı yerli STK’lar, resmî izinle
faaliyet gösteriyor, ev ev dolaşıp provokasyon yapıyorlar.
- Suriyeli işçiler olmasa, tekstil sektörü çökecek
durumda.
- Başkanlık sistemi, Erdoğan’ı kilitleyecek bir yöne
doğru gidiyor.
- Erdoğan, bazı konularda yanlış bilgilendiriliyor,
yanlış yönlendiriliyor.
- FETÖ davalarında garibanlar yüksek cezalara
çarptırılırken, zenginler tahliye ediliyor. Yargıda, Erdoğan’a düşman üretmek
için ceza yağdıran hakimler var.
- “Cumhurbaşkanımız böyle söyledi” diyerek, onun adına,
ondan habersiz işler yapanlar var.
- İslâmî olarak Cumhurbaşkanına şu anda itaat etmek,
farz-ı ayindir. Karşı gelmek de harpten kaçmak mânâsında haramdır.
- Erdoğan da eleştirilebilir. İbn-i Sînâ’nın bir sözü
var: “Tenkit edilemeyen (eleştirilemeyen) sistemler batar” diye…
- Halife Hz. Ömer’e, “yoldan çıkarsan seni kılıcımızla
düzeltiriz” diyen anlayış, İslâm’ın tenkit / eleştiri kültürüdür. Bu kültür,
İslâm’ın esasıdır.
- Güç, hakikattadır. Kuvvet haktadır. Yani haklı olan
güçlüdür. Hani Hazreti Ebubekir radiyallahu anh diyor; “Kim haklıysa, benim
indimde en güçlü odur.” Şu andaki sistemde kim güçlüyse haklı odur. İşte
problem buradan çıkıyor. Haklı olan güçlüdür arkadaş…”
Bu sözleri gözden geçirince, kendi kendime şöyle
düşündüm:
Rektör Taşaltın, acaba gerçekten “Erdoğan’a itaat etmek
farzdır” dediği için mi görevden alındı, yoksa, “Erdoğan, devlet yönetiminde
kontrolü kaybetti. Bazı alanlara hakim değil. Yanlış bilgilendiriliyor, yanlış
yönlendiriliyor (aldatılıyor). Haklının güçlü olması gerekirken, güçlüler haklı
olarak kabul ediliyor. Yok etmek için değil ama düzeltmek için Erdoğan da
eleştirilebilir” mealinde sözler söylediği için mi?
Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın’ın
samimi düşünceleri neydi? Benim bunu öğrenme imkânım yok elbette; ama kendi
zihnimde bir şerh düştüm. “Acaba?” diye sordum kendime…
Bu satırları, Prof. Taşaltın’ı savunmak ya da aklamak
için yazmadım elbette. Onun öne çıkan o cümlesine ben de tepki gösterdim. Ama…
İçime bir kurt düştü… Acaba iktidarı ya da iktidar gücünü kullananları asıl
rahatsız eden o cümle mi oldu, yoksa diğerleri mi?..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder