Dün akşam Ömer Faruk Gergerlioğlu’na yapılan kötü muamele düşündürücü. Gergerlioğlu, ayrım gözetmeksizin kendini bütün mağdurların haklarını savunmaya adamış bir isim. Dindar kimliğiyle, HDP’li olmayan dindarlarda da olumlu bir karşılığı var.
Özetlediğim sebeplerden dolayı, Gergerlioğlu’na yapılanlar,
1- Kürt seçmenler başta olmak üzere bütün mağdur muhalifleri
hükümete karşı öfkelendiriyor.
2- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya karşı bir tepki dalgası üretiyor.
3- AK Parti içinde de ciddi rahatsızlıklara sebep oluyor.
Dün akşam Ömer Faruk Gergerlioğlu’na yapılan kötü muamele düşündürücü. Gergerlioğlu, ayrım gözetmeksizin kendini bütün mağdurların haklarını savunmaya adamış bir isim. Dindar kimliğiyle, HDP’li olmayan dindarlarda da olumlu bir karşılığı var.
Özetlediğim sebeplerden dolayı, Gergerlioğlu’na yapılanlar,
1- Kürt seçmenler başta olmak üzere bütün mağdur muhalifleri hükümete karşı
öfkelendiriyor. 2- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya karşı bir tepki dalgası
üretiyor. 3- AK Parti içinde de ciddi rahatsızlıklara sebep oluyor.
Yıllardır iyi-kötü siyasî okumalar, analizler yapan
bir haberci olarak diyebilirim ki, Ömer Faruk Gergerlioğlu ve HDP etrafında
gelişen siyasî olayların, terörle mücadele ile uzaktan yakından bir ilgisi yok.
Gizli bir el, siyaseti şekillendiriyor.
Daha önce seçimlere bağımsız milletvekilleriyle giren HDP
geleneği, 7 Haziran 2015’te barajı aşabileceğine kanaat getirerek seçime HDP
kimliğiyle girmiş, 80 milletvekili çıkarmıştı. Böyle olunca da AK Parti
iktidarı, gerekli 276 milletvekiline ulaşamadığı için düşmüştü.
Bu durumda HDP, AK Parti’nin 19 yıllık iktidar süreci içinde
onu iktidardan düşürmeyi başarmış tek siyasî parti durumunda.
2015 seçimlerinde hükümet, HDP’nin çıkardığı 80 milletvekili
sebebiyle küt diye düşünce “gizli bir el”, terör eylemleri gerçekleştirerek,
halkta “AK Parti giderse terör yeniden azacak” kanaati oluşturdu. Bu korku,
aynı yıl 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’yi yeniden iktidara taşıdı.
MHP’nin iktidar icraatlarına yaptığı müdahalelerin siyasî
sonuçlarına baktığımızda, HDP’nin oy oranının arttığını, AK Parti’nin oy
oranının ise düştüğünü görüyoruz. Bu durumda soru şu: MHP, AK Parti’nin
müttefiki mi yoksa aslında altını oyan gizli bir düşmanı mı?
Her meseleyi sadece “ya söverek ya da döverek” çözme
eğilimindeki bir partinin hiçbir ülkede iktidara gelmesi mümkün olamayacağına
göre, “MHP’nin bir iktidar hedefi yoktur” diyebiliriz. Anlaşılıyor ki Bahçeli,
sadece siyaseti şekillendirmeyi hedefliyor.
Acaba, MHP’yi kullanarak olayları belli bir siyasî sonuca doğru sevk etme operasyonu yapan ülke, hangi ülke olabilir? İşaretler, bu ülkenin yüksek ihtimalle İngiltere olabileceğini gösteriyor. Cumhur İttifakı görüntüsü altında, İngiltere ile ABD’nin çatışmasına şahit oluyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder