Saadet Partisi’nin benimsediği yönetim modeli istikametinde
yapmak istedikleri ile Saadet Partisi’ne yaptırılmak istenenleri birbirine
karıştırmamak gerekir. Bir başka ifadeyle, Saadet Partisi’ni, kendisine
“yaptırılmak istenenler” ile değil, kendi yapmak istedikleriyle ölçmek ve
değerlendirmek gerekir… Buna, önce Millî Görüşçüler dikkat etmelidir.
28 Şubat 2018 Çarşamba
27 Şubat 2018 Salı
Muhtemel pişmanlık
AK Parti, bir gün “Ulan ne güzel yüzde 40’la, 45’le iktidar
oluyorduk; nereden çıkardık bu 50+1’i der mi?..
O günleri hatırlayınız; başkanlık sistemi bir süre
kamuoyunda tartışılmış, sonra gündemden düşmüştü. Onu yeniden ve ansızın
gündeme getiren, Bahçeli olmuştu. “Meclis'e gelirse destekleriz” deyivermişti.
AK Parti iktidarı da heyecanla bu çağrının peşinden koşmuştu. Sonra, malûm, 16
Nisan referandumu yapıldı. Referandumun şaibesini anlatmaya gerek yok; zira
bunu en iyi iktidarın bizzat kendisi bilir...
Bu güne gelince... Gözüken o ki AK Parti, böyle giderse,
başkanlık sistemine geçmekten de, MHP ile ittifaka girmekten de pişman olacak.
Ben, merak ediyorum; acaba o gün iktidar, kendi seçmenlerinin yüzüne nasıl
bakacak?..
En “başarılı” darbe
AK Parti camiası, bu saf ve uykudaki kitle, hayli zaman önce
kendi iktidarlarına bir darbe yapıldığının, çok uzun zamandan beri ülke
yönetiminin tamamen askerlerin kontrolünde olduğunun hâlâ farkında değil. “Ne
zaman fark edecekler?” diye sormuyorum; çünkü artık fark etseler de hiçbir şey
yapamazlar. Artık çok geç… Zannederim bunu yıllar sonra fark edecekler.
Ben, ömrümde bu kadar zekice kurgulanmış başka bir darbe dönemi hatırlamıyorum.
Çünkü en “başarılı” darbe, halkın bunu fark etmediği darbedir. İktidar bunun
için ayakta tutuluyor. Daha önce devrilseydi, halk darbe olduğunu fark ederdi…
“Reis” Saray’da olduğu müddetçe, AK Parti camiası, “her şey yolunda; asayiş
berkemal” zannediyor… Beyler, iktidar devrileli hayli zaman oldu…
Necmeddin Erbakan’ı Anma Programı
Saadet Partisi’nin Ankara’da düzenlediği “Necmeddin
Erbakan’ı Anma Programı”, ayrıştırma ve düşmanlaştırma üzerine kurulu mevcut
politik ortamda, siyasî parti temsilcilerini bir araya getirerek, düşmanlığa
mahkûm olmadığımızı ortaya koydu. Tebrikler SP. İyi ki varsın...
26 Şubat 2018 Pazartesi
Buyurun size pembe tablo
Türkiye, uluslararası ittifaklar bakımından hangi dünya
içinde yer almak istediğine bir türlü karar verememiş durumda… ABD ittifakında
mı, AB ittifakında mı, Rusya-İran-Suriye-Çin ittifakında mı, İslâm ülkeleri
ittifakında mı, Türk Cumhuriyetleri ittifakında mı, belli değil…
Erdoğan: Türkiye’yi troller idare etmeyecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun
istifa edeceğine dair söylentiler hakkında bir soruya şu cevabı vermiş:
“Değerli arkadaşlar, tabi bu söylenenler, veyahut da bu,
biraz belki ifadem ağır olacak ama ahlâksız troller vasıtasıyla yapılanlar,
bizleri ciddi manâda rahatsız etmektedir. İçişleri Bakanımızın Trabzon’daki
konuşmasında, belli bir yerinde bir duygusallık, şahsıyla alâkalı olabilir; ama
ben de kendisiyle dün akşam görüştüm; Böyle, bu trollerin yapmış oldukları
açıklamalardaki bu tür kabine ve saire filan, bunlarla alâkalı hiçbir şey söz
konusu değil. Arkadaşımızın böyle istifası ve saire, bu tür şeyler, asla söz
konusu değil. İşte bu trol ahlâksızlıkları, maalesef, ülkemizin kendi içindeki
birlikteliğini, beraberliğini bozmaya yönelik atılan adımlardır. Biz, emin
adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Türkiye’yi troller idare etmeyecek.
Türkiye’yi biz idare ediyoruz; biz idare etmeye devam edeceğiz.”
Burada altı çizilmesi gereken hususlar şunlar:
24 Şubat 2018 Cumartesi
Bu kadıncağız burçak tarlasında ne çok eziyet çekmiş böyle yahu!
“Burçak tarlası”, meşhur türkülerimizdendir, dinlemişsinizdir. Ritmik bestesi sebebiyle adeta bir oyun havası gibi dinlenen türkünün sözlerine dikkatle kulak verince, daha taze gelinken tarlada çalışmak zorunda kalmış genç bir kadının dilinden döküldüğü anlaşılan mısralardan, bu işin onu nasıl canından bezdirdiği anlaşılıyor. Kadıncağız ne büyük bir hayal kırıklığına uğramış!..
23 Şubat 2018 Cuma
“Halk, anketlere katılmak istemiyor;
katılanlar da gerçek kanaatini söylemiyor”
Anket şirketi MAK Danışmanlık’ın Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Ali Kulat, TV 5’te yayınlanan “Aykırı Gündem” programında mealen,
“Normal şartlarda anket yaptığımızda, anket yapmak istediğimiz her 3
vatandaştan birinden cevap alırız; ama bu günlerde ancak her 7 vatandaştan
birinden cevap alabiliyoruz. Anketlere katılmak istemiyorlar. Katılmayı kabul
edenlere de çapraz sorular sorduğumuzda, gerçek kanaatlerini söylemekten
çekindikleri ortaya çıkıyor / anlaşılıyor. Sebebini bilmiyorum. Siyasetçilerin,
bu konu üzerinde düşünmeleri gerekir” dedi.
Operasyonları Erdoğan’a yaptırmak
Aydınlık gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar, twitter
sayfasında siyasî fotoğrafı, “FETÖ operasyonları” bağlamında şöyle okumuş...
İktidarın el değiştirmesi
İktidar, “geçici” olarak el değiştireli hayli zaman oldu;
ama AK Parti camiası henüz bunun farkında değil. Şimdi, bu “geçici iktidar”ın,
hangi ittifakın elinde “kalıcı” hâle geleceğinin mücadelesi veriliyor...
Çarpışma çok şiddetli geçecektir...
AK Parti / Erdoğan iktidarı nasıl kıskaç içine alındı?
- “Trol” adı verilen ve kimlikleri gizli, maaşlı sosyal
medya kullanıcıları, AK Parti / Erdoğan iktidarını savunmak maskesi altında, AK
Parti’nin dostları da dahil olmak üzere, toplumun önemli bir kesiminin
iktidardan nefret etmesine sebep olacak yayınlar yaptılar. AK Partili
siyasetçiler, gazeteciler, yazarlar ve bürokratlar da dahil olmak üzere,
tecrübeli, aklı başında kim varsa hepsine hakaretler yağdırdılar, onları hain
olarak gösterdiler ve iktidar halkasının dışına ittiler. Bu troller, iktidarın
hatalarını eleştiren herkesi düşman ve hain olarak göstererek, iktidarın
uyarılmasına engel oldular ve daha fazla hata etmesini sağladılar. Artık, AK
Parti’nin hatalarına dikkat çekip onu uyaracak kimse kalmamıştı. İktidar, bu
trol sürecini destekleyip seyretmekle ne büyük bir tuzağın içine düştüğünü de
fark edemedi… Artık çok geç…
Etiketler:
15 Temmuz,
ABD,
adalet,
AK Parti,
Atatürkçülük,
FETÖ,
İslam ülkeleri,
Kemalizm,
laiklik,
medya,
Osmanlı İmparatorluğu,
Recep Tayyip Erdoğan,
siyasi operasyon,
Sultan 2. Abdülhamid,
tek adam,
trol,
tuzak
Bahçeli, Erdoğan’ı hangi akıbete sürüklüyor?
AK Parti-MHP ittifakı, Kürt oylarını nasıl etkileyecek? AK
Parti, geçmişte Güneydoğu Anadolu bölgesinde HDP’den sonra en çok Kürt oyu
alabilen tek partiydi. MHP ittifakından sonra, özellikle “dindar Kürtler”in oyunu
aynı oranda alabilecek mi? Bu oylar, bütünüyle HDP’ye gitmeyebilir; ama acaba
hangi partiye gidecek?..
Deniz Yücel’i Almanya’ya kim verdi?
Avrasya ittifakı, uzun zamandan beri Almanya’yı bu ittifaka
çekmeye çalışıyor; hatta Doğu Perinçek’in yazdıklarına bakılırsa, Almanya da
çantada keklik görülüyor… Deniz Yücel’in serbest bırakılmasının bu ittifak süreciyle
bir ilgisi var mıdır?.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce bir televizyon
programında, “Ben bu görevde, bu makamda olduğum sürece, Deniz Yücel’i asla
Almanya’ya vermeyiz” demişti de…
Bu arada, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu,
güçlü bir siyasî hiciv örneği sergileyerek şöyle söylemişti:
Etiketler:
adalet,
Almanya,
Angela Merkel,
Avrasya ittifakı,
Deniz Yücel,
Doğu Perinçek,
hiciv,
hukuk,
Osmanlı tokadı,
Saadet Partisi,
SP,
Temel Karamollaoğlu,
uluslararası ittifaklar,
yargı
Tarihe tanıklık ediyoruz
Aşağı yukarı her 100 yılda bir, Dünya dengeleri köklü bir
biçimde değişiyor. O dönemlerden birini yaşıyoruz. Tarihe tanıklık ediyoruz…
22 Şubat 2018 Perşembe
Bazı ahmak hocalar, psikolojik harekâtın tam ortasındalar
Özellikle son 2 yıldan bu yana medyada birtakım “Hoca”ların
toplumda “tuhaf”, “abuk-sabuk” ya da “kabul edilemez” bulunan sözleri, yaygın
bir şekilde haber oluyor. Televizyon kanallarında ve internet haber siteleri,
“sapık hoca” haberleriyle doldu.
Bu durum, ne anlama geliyor?
Bu soruyu cevaplamak için, önce şu soruyu cevaplamamız
gerekiyor: Türkiye’de Doktor, Doçent, Profesör unvanlı aklı başında, alanına
vâkıf, ilim sahibi, hangi bilginin hangi kitleye, ne zaman, ne şekilde
söyleneceğini bilen yüzlerce ilahiyatçı, din adamı, yazar varken, televizyon
kanalları neden sürekli marjinal tipleri seçip ekrana çıkartıyor, yahut
gazeteler, bu kişileri sayfalarına taşıyor?
Etiketler:
adalet,
Atatürkçülük,
derin devlet,
fetva,
fıkıh,
hukuk,
ilahiyatçı hocalar,
İslam tartışmaları,
Kemalizm,
medya,
psikolojik harekat,
siyasi operasyon,
solculuk,
toplum mühendisliği,
tuzak,
yargı
21 Şubat 2018 Çarşamba
Öngörü mü, ticarî zekâ mı, uyanıklık mı, fırsatçılık mı?
Sputniknews.com’un haberi:
“AkSigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, ‘politik şiddet’
ürünlerini piyasaya sürdüklerini ve büyük ilgi gördüğünü söyledi. Gülen'in
bahsettiği sigorta, darbe girişimi ve iç savaşı da kapsıyor.”
Erbakan ve “zikir grubu”!..
![]() |
SP'den ayrılan Fatih Erbakan'ın kurduğu Erbakan Vakfı'nın program afişi |
Merhum Erbakan’ı bu şekilde anmak, mevcut sosyal şartlarda
Erbakan’ı toplum nezdinde marjinalleştirmekten ve toplumu ondan
uzaklaştırmaktan başka ne işe yarar? Zikir Grubuymuş!... Andığınız adam, hem
bir bilim adamı / profesör, hem de bir siyaset ve devlet adamı... Bu nedir
Allah aşkına?... Allah akıl fikir versin!..
20 Şubat 2018 Salı
Avrasya ittifakının Suriye baskısı
Türkiye’nin Suriye yönetimi ile masaya oturup işbirliği
kararı alması için Avrasya ittifakı tarafından yapılan baskılar, giderek
artıyor...
19 Şubat 2018 Pazartesi
“3 Y ile mücadele”ye ne oldu?
AK Parti, “3 Y” ile mücadele vaadiyle yola çıkmıştı:
Yolsuzluklarla, Yoksullukla, Yasaklarla... Bu gün ise ismi bu üçüyle birlikte
anılıyor. AK Parti, eskiden sol ve seküler kesimlere karşı ahlâkî değerleri
savunurdu. Bu gün ise o kesimler, AK Parti’ye karşı ahlâkı savunuyor... AK
Parti’nin İslâmcıları, bu korkunç değişimin farkındalar mı? Farkına varmak
işlerine gelmiyor. O şık ve pahalı kıyafetlerinin içinde kendilerini kirli
hissetmek istemiyorlar. Oysa pahalı parfümler bile o pis kokuları bastırmaya
yetmiyor artık...
TBMM’de “Türkiye’de Demokrasinin Gelişimi” paneli
TBMM Kültür Sanat ve Yayın Kurulu, 21 Şubat’tan itibaren
“Meclis Sohbetleri” programlarına başlıyormuş. TBMM Kültür Sanat ve Yayın
Kurulu Başkanı, TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın’ın verdiği bilgiye göre, “Meclis
Sohbetleri”nin ilki, “Türkiye’de Demokrasinin Gelişimi” konulu bir panel
olacakmış.
Oturum Başkanlığını 23. TBMM Başkanı, eski Devlet, Milli
Eğitim ve Kültür Bakanlarından Köksal Toptan’ın yapacağı panele konuşmacı
olarak Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Halil Berktay ve Gazeteci-Yazar Avni
Özgürel katılacakmış…
Panelin, demokrasinin sözde kalmadığı bir ülkeye dönüşmemize
katkı sağlamasını umud ediyorum…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)