26 Şubat 2018 Pazartesi

Buyurun size pembe tablo

Türkiye, uluslararası ittifaklar bakımından hangi dünya içinde yer almak istediğine bir türlü karar verememiş durumda… ABD ittifakında mı, AB ittifakında mı, Rusya-İran-Suriye-Çin ittifakında mı, İslâm ülkeleri ittifakında mı, Türk Cumhuriyetleri ittifakında mı, belli değil…

Ekonomi, dibe vurmuş durumda. İktidar, Körfez ülkelerinden gelen destek paralarına ve turizm gelirlerine bel bağlamış, üretime önem vermemişti. Şimdi bu gelirler kesilince, korkunç tablo ortaya çıktı. Devlet, iç ve dış borçların yanı sıra faiz sarmalı içinde bir anafora kapılmış; elindeki varlıkları da satışa çıkarmış durumda. Enflasyon (fiyatların artış hızı) yükseliyor. Açık ve gizli vergiler, halkın gelir seviyesinin çok üstünde. İşsizlik oranı yükseliyor… İflas sebebiyle kapanan iş yeri sayısı hızla artıyor. Yabancı yatırımcılar artık Türkiye’den uzaklaşırken, yatırım yapmış olanlar da yurt dışına çıkıyor.

Tarım ve hayvancılık politikaları, iflas etmiş durumda. Çiftçi perişan. Pek çok tahıl ürünü, canlı hayvan ve et, yurt dışından ithal ediliyor. Gıda güvenliği de kalmadı. Türkiye, gıda gibi hayatî bir alanda da giderek dışa bağımlı hale geliyor…

Toplum yapısı çatırdıyor. Toplumu oluşturan sosyal katmanlar, hem hızla birbirinden uzaklaşıyor hem de düşmanlaşıyor. Dinî ve millî değerler; örf, adet ve gelenekler, hızla yok oluyor. Toplumdaki güvensizlik duygusu hızla yükseliyor. Ahlâksızlık, her alanda hızla yayılıyor. Aileler parçalanıyor…

Adalete olan güven, dibe vurmak üzere. Anket sonuçlarına bakılırsa, yargıya artık yargı mensupları bile güvenmiyor. Haksızlığa uğrayanlar, suçsuzluklarını ispat etmeyi başarabilseler bile, çok uzun zaman mağduriyet yaşıyorlar. Hapishaneler, tıka basa doldu. Medyada, 140 yeni hapishane kurulacağına dair haberler yer alıyor…

Eğitimde sistemsizlik, adeta bir sistem haline geldi. Sık sık değişen müfredat ve yönetmelikler, öğretmenleri bile ne yapacağını bilemez hale getirdi. Niteliksiz eğitim sebebiyle okullardaki başarısızlık oranı giderek yükseliyor…

Şehircilik, en kötü dönemlerinden birisini yaşıyor. Yukarıdaki sebeplerin toplam etkisiyle şehirler, kültürel ve mimarî kimliğini kaybediyor; hızla betonlaşıyor, çirkinleşiyor…

Diğer onlarca maddeyi sıralamaya gerek var mı?...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder