10 Ağustos 2018 Cuma

Basın özgürlüğü ve ekonomi

Düşünceyi ifade etme özgürlüğünün kısıtlanması, medyada eleştirel haberlerin ve yazıların yayımlanmasının engellenmesi, ekonomiye nasıl zarar verir?

Eğer bir ülkede iktidar, ülkesinin yabancı ülkelere muhtaç hale gelmemesi için fabrikalar kurmak ve üretim yapmak yerine, sermayeyi ele geçirmek için üretime yönelik olmayan yatırımlara öncelik verir ve bu yatırımları da sadece kendi taraftarlarına ihale ederse, ekonomi bozulur.

Bir ülkede kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek oranda üretim yapılamıyorsa o ülke, yabancı ülkelere muhtaç hale gelir ve kaçınılmaz olarak ihtiyaçlarını yurt dışından ithal etmeye devam eder.

İhtiyaç duyulan temel malzemeleri ve az da olsa üretim yapmak için gerekli ham maddeyi ithal etmek de zorlaşır; çünkü hazinede para kalmamıştır. Kaçınılmaz olarak yurt dışından borç alır. Alınan bu borçlar da üretime yönelik olarak kullanılmazsa, hazine iflasa sürüklenir.

Bütün bu ve buna benzer hataların üzerine bir de israf, yolsuzluk / haksız kazanç ve rüşvet yaygınlaşmışsa, ekonomik düzen büsbütün çöküntüye uğramaya başlar.

Demokratik ülkelerde, bir iktidarın icraatlarını denetleyen, işlenen suçları cezalandıran mekanizmalar vardır. Bu kurumlar ve mekanizmalar etkisiz hale getirilmişse, artık iktidarın suç işlemesinin önünde sadece sivil denetim mekanizmaları kalır.

Sivil denetim mekanizmaları, STK denen sivil toplum kuruluşları ve onların sesini topluma duyuran medyadır. Medya, halkı yapılan yanlışlardan, işlenen suçlardan haberdar eder.

Yapılan yanlışlardan ve işlenen suçlardan haberdar olan halk, tepki gösterir. İktidarda kalabilmek için halkın oyuna ihtiyacı olan yönetim, bu kamuoyu baskısı karşısında hatalarından ve suç işlemekten vazgeçmek zorunda kalır.

Ancak medya da baskı altına alınmış ve yanlışlıklar dile getirilemez hale gelmişse, resmî denetim mekanizmalarından sonra sivil denetim mekanizmaları da etkisiz hale getirilmiş olur.

Bu aşamadan sonra artık iktidarın hatalarını, işlediği suçları önleyebilecek bir denetim mekanizması kalmamış olur. Artık iktidardan hesap soracak bir merci yoktur. Denetimsiz, sorgusuz ve cezasız kalan yönetim, hatalarını sürdürür.

Bu aşamadan sonra ekonomik kriz, kaçınılmaz hale gelmiştir.

Bu sebeple, düşünceyi ifade etme özgürlüğü, basın özgürlüğü, aslında ülke ekonomisinin sağlıklı bir şekilde işlemesi için son derece önemlidir.

Bazen bunun tersi de olabilir. Ülkenin büyük medya kuruluşları, yabancı güçler tarafından ele geçirilir ve yalan yanlış haberlerle kamuoyu yanlış bilgilendirilerek yanlış istikametlere sevk edilebilir.  

Ancak bunun yolu, basın özgürlüğünü ortadan kaldırmak değil, isabetli ve iyi niyetli basın kanunlarıyla, medyanın yabancı güçlerin kontrolüne girmesini engellemektir. Basın meslek ilkelerinin sağlıklı bir şekilde işletilmesini sağlamaktır.

İktidarın her icraatını karalayan bir medya da, her icraatını alkışlayan bir medya da, o ülkeyi felâkete sürükler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder