Düşünceyi ifade etme özgürlüğünün kısıtlanması, medyada
eleştirel haberlerin ve yazıların yayımlanmasının engellenmesi, ekonomiye nasıl
zarar verir?
Eğer bir ülkede iktidar, ülkesinin yabancı ülkelere muhtaç
hale gelmemesi için fabrikalar kurmak ve üretim yapmak yerine, sermayeyi ele
geçirmek için üretime yönelik olmayan yatırımlara öncelik verir ve bu
yatırımları da sadece kendi taraftarlarına ihale ederse, ekonomi bozulur.
Bir ülkede kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek oranda
üretim yapılamıyorsa o ülke, yabancı ülkelere muhtaç hale gelir ve kaçınılmaz
olarak ihtiyaçlarını yurt dışından ithal etmeye devam eder.
İhtiyaç duyulan temel malzemeleri ve az da olsa üretim
yapmak için gerekli ham maddeyi ithal etmek de zorlaşır; çünkü hazinede para
kalmamıştır. Kaçınılmaz olarak yurt dışından borç alır. Alınan bu borçlar da
üretime yönelik olarak kullanılmazsa, hazine iflasa sürüklenir.
Bütün bu ve buna benzer hataların üzerine bir de israf,
yolsuzluk / haksız kazanç ve rüşvet yaygınlaşmışsa, ekonomik düzen büsbütün
çöküntüye uğramaya başlar.
Demokratik ülkelerde, bir iktidarın icraatlarını denetleyen,
işlenen suçları cezalandıran mekanizmalar vardır. Bu kurumlar ve mekanizmalar etkisiz
hale getirilmişse, artık iktidarın suç işlemesinin önünde sadece sivil denetim
mekanizmaları kalır.
Sivil denetim mekanizmaları, STK denen sivil toplum
kuruluşları ve onların sesini topluma duyuran medyadır. Medya, halkı yapılan
yanlışlardan, işlenen suçlardan haberdar eder.
Yapılan yanlışlardan ve işlenen suçlardan haberdar olan
halk, tepki gösterir. İktidarda kalabilmek için halkın oyuna ihtiyacı olan
yönetim, bu kamuoyu baskısı karşısında hatalarından ve suç işlemekten vazgeçmek
zorunda kalır.
Ancak medya da baskı altına alınmış ve yanlışlıklar dile
getirilemez hale gelmişse, resmî denetim mekanizmalarından sonra sivil denetim
mekanizmaları da etkisiz hale getirilmiş olur.
Bu aşamadan sonra artık iktidarın hatalarını, işlediği
suçları önleyebilecek bir denetim mekanizması kalmamış olur. Artık iktidardan hesap soracak bir merci yoktur. Denetimsiz, sorgusuz ve cezasız kalan yönetim,
hatalarını sürdürür.
Bu aşamadan sonra ekonomik kriz, kaçınılmaz hale gelmiştir.
Bu sebeple, düşünceyi ifade etme özgürlüğü, basın özgürlüğü,
aslında ülke ekonomisinin sağlıklı bir şekilde işlemesi için son derece
önemlidir.
Bazen bunun tersi de olabilir. Ülkenin büyük medya
kuruluşları, yabancı güçler tarafından ele geçirilir ve yalan yanlış haberlerle
kamuoyu yanlış bilgilendirilerek yanlış istikametlere sevk edilebilir.
Ancak bunun yolu, basın özgürlüğünü ortadan kaldırmak değil,
isabetli ve iyi niyetli basın kanunlarıyla, medyanın yabancı güçlerin kontrolüne
girmesini engellemektir. Basın meslek ilkelerinin sağlıklı bir şekilde
işletilmesini sağlamaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder