28 Ağustos 2018 Salı

“Sağlı sollu” ilerleyelim beyler!...


Dindarların bağnazları, Divriği Ulu Camisi’nin ve Darüşşifası’nın kapısında, ışık yansımalarının sebep olduğu ve güya “namaz kılan insan silûeti”ne benzettikleri gölgede bir hikmet ararlar. Oysa o, o dönemde mimarî açıdan planlanmış bir yansıma olsaydı, adamın başında sarık olması gerekirdi…


Atatürkçü bağnazlar da Ardahan’ın Damal ilçesinin Ata Mahallesi’nde, Karadağlar’ın eteğine yansıyan Atatürk silûetini kutsarlar… Oysa o benzerlik de tamamen tesadüfî bir ışık yansımasının sonucudur. Hurafelere inanmak ve bağnazlık bakımından arada bir fark var mı? Herkes kendi mahallesindeki bağnazlıklarla mücadele etmediği müddetçe, düşünce çıtamız yükselebilir mi?..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder