8 Ekim 2018 Pazartesi

Şehirlerimizi kimlere teslim edeceğiz?


Eğer erkene alınmazsa, 31 Mart 2019 Pazar günü Mahallî İdareler Genel Seçimi yapılacak.

Acaba, partilerin kaç tanesi, belediye başkanlıkları için hangi oranda şehir planlamacısı, mimar, şehir tarihçisi ya da kültür araştırmacısını aday gösterecek? Yoksa onlar yine azınlıkta kalıp, hukukçular, işadamları, müteahhitler, yahut malî müşavirler mi boy gösterecekler?

Başkanlık seçimlerini kazananlardan kaç tanesi, “şehirlerin ruhu / şehirlerin kimliği” üzerine kafa yormuş insanlar olacak? Kaç tanesi, “Kroyum emme para bende” diyen azman müteahhitlerin taleplerine karşı direnebilecek? Kaç tanesi, şehrin insanını toprakla, tabiatla buluşturmak meselesini kendine dert edinmiş olacak? Kaç tanesinin kültüre, sanata samimî bir ilgisi, o konularda bilgisi ve yüksek bir estetik seviyesi olacak?

Her belediye seçimi, can çekişen şehirlerimiz için yeni bir kurtuluş umudu aslında… Her seçimde şehirlerimizi kendi elleriyle şehir katillerine teslim edenler de bizleriz…

Gördüğü her boş araziye apartman diktiren, popülist heveslerle ve konjonktürel sebeplerle caddelerinin, sokaklarının isimlerini değiştirip, şehrin sosyal hafızasını ve o şehrin insanlarının hatıralarını silen şehir katillerine…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder