1 Haziran 2018 Cuma

İyi niyetli uyarılara kulak verdiniz mi ki şimdi şikâyet ediyorsunuz?


AK Parti fanatikleri, Saadet Partisi’ne “Siz, nasıl olur da muhafazakâr bir iktidarı devirmek için solcularla işbirliği yaparsınız? Siz, hain misiniz?” diyerek tepki gösteriyorlar.

Birincisi, ülkeyi mevcut iktidardan daha iyi yönetebileceğine inanan her siyasî parti, iktidar olmak için çaba gösterir. Bu, bütün dünyada meşru ve yasal bir çabadır. (Günah da değildir…)

İkincisi, Millet İttifakı, bir “koalisyon hükümeti” kurma teşebbüsü değil, haksız bir uygulama olan %10’luk seçim barajını aşmak için bulunmuş bir yöntemdir. Seçim ittifakına imkân sağlayan kanun da iktidar tarafından çıkarılmıştır.

Bütün demokratik ülkelerde seçim, yönetimden hoşnut olmayan kitlelerin yönetimi değiştirebilmelerine imkân sağlamak için yapılır. Seçimin amacı, halkın iktidardan memnun olup olmadığını ölçmek, memnun değilse iktidarın değişmesine imkân sunmaktır.

Üçüncüsü ve en önemlisi, Saadet Partisi, “iktidarı devirme” teşebbüsünde bulunmadan önce hayli uzun bir zaman boyunca iktidarı uyarmış, hatalarını sıralamış ve hatalarını sürdürmesi halinde akıbetinin kötü olacağını defalarca ihtar etmiştir.

AK Parti / Erdoğan iktidarı, akl-ı selim sahibi yüzlerce insanın dostça uyarılarına, yapıcı eleştirilerine kulaklarını tıkamış, bu uyarılardan istifade etmek yerine, “Kimse bize akıl vermeye kalkmasın. Biz, bu ülkenin nasıl yönetileceğini sizden öğrenecek değiliz” demeyi tercih etmiştir.

İktidarın, bunca uyarıya kulak asmayışı ve “burnunun dikine” gitmeye devam etmesi sonucunda memleketin içine düştüğü durum ortadadır.

İç ve dış borçlar ödenemez hale gelmiş, kaynaklar sorumsuzca tüketilmiş, eğitim yaz-boz tahtasına dönmüş, tarım ve hayvancılık mahvedilmiş, çiftçi, esnaf ve memur perişan hale getirilmiş, şehirlerin mimari dokusu bozulmuş, kimlikleri silinmiştir.

Dış politikada endişe verici bir çıkmazın içine girilmiş, önceleri pervasızca meydan okunan devletlere diş geçirilemeyince, dayatmalarına, şantajlarına boyun eğilmiş, istekleri yerine getirilmeye başlanmıştır.

Körfez ülkelerinden gelen paralara ve turizm gelirlerine bel bağlanarak, üretime yönelik bir ekonomik yapı yerine tüketime dayalı bir yapı tercih edilmiş, bu kaynaklar kesilince de cascavlak ortada kalınmıştır.

Şimdi söyler misiniz? Bu iktidar değiştirilmeyecektir de ne yapılacaktır?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder