AK Parti fanatikleri, Saadet Partisi’ne “Siz, nasıl olur da muhafazakâr bir iktidarı devirmek için solcularla işbirliği yaparsınız? Siz, hain misiniz?” diyerek tepki gösteriyorlar.
Birincisi, ülkeyi mevcut iktidardan daha iyi
yönetebileceğine inanan her siyasî parti, iktidar olmak için çaba gösterir. Bu,
bütün dünyada meşru ve yasal bir çabadır. (Günah da değildir…)
İkincisi, Millet İttifakı, bir “koalisyon hükümeti” kurma
teşebbüsü değil, haksız bir uygulama olan %10’luk seçim barajını aşmak için
bulunmuş bir yöntemdir. Seçim ittifakına imkân sağlayan kanun da iktidar
tarafından çıkarılmıştır.
Bütün demokratik ülkelerde seçim, yönetimden hoşnut olmayan
kitlelerin yönetimi değiştirebilmelerine imkân sağlamak için yapılır. Seçimin
amacı, halkın iktidardan memnun olup olmadığını ölçmek, memnun değilse
iktidarın değişmesine imkân sunmaktır.
Üçüncüsü ve en önemlisi, Saadet Partisi, “iktidarı devirme”
teşebbüsünde bulunmadan önce hayli uzun bir zaman boyunca iktidarı uyarmış,
hatalarını sıralamış ve hatalarını sürdürmesi halinde akıbetinin kötü olacağını
defalarca ihtar etmiştir.
AK Parti / Erdoğan iktidarı, akl-ı selim sahibi yüzlerce
insanın dostça uyarılarına, yapıcı eleştirilerine kulaklarını tıkamış, bu
uyarılardan istifade etmek yerine, “Kimse bize akıl vermeye kalkmasın. Biz, bu
ülkenin nasıl yönetileceğini sizden öğrenecek değiliz” demeyi tercih etmiştir.
İktidarın, bunca uyarıya kulak asmayışı ve “burnunun dikine”
gitmeye devam etmesi sonucunda memleketin içine düştüğü durum ortadadır.
İç ve dış borçlar ödenemez hale gelmiş, kaynaklar sorumsuzca
tüketilmiş, eğitim yaz-boz tahtasına dönmüş, tarım ve hayvancılık mahvedilmiş,
çiftçi, esnaf ve memur perişan hale getirilmiş, şehirlerin mimari dokusu
bozulmuş, kimlikleri silinmiştir.
Dış politikada endişe verici bir çıkmazın içine girilmiş,
önceleri pervasızca meydan okunan devletlere diş geçirilemeyince,
dayatmalarına, şantajlarına boyun eğilmiş, istekleri yerine getirilmeye
başlanmıştır.
Körfez ülkelerinden gelen paralara ve turizm gelirlerine bel
bağlanarak, üretime yönelik bir ekonomik yapı yerine tüketime dayalı bir yapı
tercih edilmiş, bu kaynaklar kesilince de cascavlak ortada kalınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder