Henüz cevap bulamadım; ama yüksek sesle düşünebilirim

“İslâm’ın güncellenmesi” meselesi…

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, neden, “İslâm’ın güncellenmesi gerekir” diye netameli bir cümle kullanarak ciddi bir tartışma başlattı?

Erdoğan’ın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle yaptığı konuşmada, medyada eleştirilen ilahiyatçılara yönelik olarak söylediği sözler, şöyle:

“İslâm’ın güncellenmesi gerektiğini bilmeyecek kadar da âciz bunlar. İslâm’ın hükümlerinin güncellenmesi vardır. Siz, İslâm’ın, 14 asır, 15 asır öncesi hükümleriyle kalkıp da bu gün uygulayamazsınız. Böyle bir şey yok.”

Erdoğan, neden dindar çevrelerde infiale sebep olabilecek sözler sarf ediyor? Nitekim “Şimdi tabi birçok hocaefendi beni tefe koyup çalacak, o ayrı mesele” diyerek, tepkileri beklediğini de ortaya koyuyor…

Meselenin itikadî / fıkhî / inanç boyutunu ilahiyatçılar müzakere edeceklerdir. Ben, siyasî / operasyonel boyutunu merak ediyorum...

Dinî gruplarda Erdoğan’a ve AK Parti iktidarına karşı oluşacak bir güvensizlik, bu grupları başka siyasî arayışlara sevk edebilir. CHP’ye MHP’ye, İYİ Parti’ye gitmeleri imkânsız. Zaten gitseler de kabul görmezler. (Kabul görseler bile itibar görmezler). Yönelebilecekleri tek adres olarak Saadet Partisi kalıyor. Bu aşamada soru şu:

Gençlik yıllarından beri siyasetin içinde olan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bunları hesaplamamış olması mümkün mü? Mümkün değil. Erdoğan, dindar grupların oylarının AK Parti’den çekilip SP’ye gitmesini –normal şartlarda- istemeyeceğine göre, onun bu tavrının siyasî bir sebebi olmalı. Bu sebep, ne olabilir?..

Rahmetli Mahir Kaynak’ın güzel bir sözü vardı; “Anormalliğin olduğu yerde operasyon vardır” derdi. O halde, operasyon nedir, ne olabilir?..