Türkiye’de “sol” çevrelerin, özellikle AK Parti seçmenlerini
sık sık “koyun” olmakla suçladıkları malûm. Sol çevrelerin, bu ithamla; AK
Parti seçmenlerinin olayları sorgulamadan parti söylemlerine kayıtsız şartsız inanmalarını,
parti talimatlarına kayıtsız şartsız riayet etmelerini, zarar gördükleri bazı
hükümet icraatlarını bile sırf parti taassubu sebebiyle desteklemelerini yahut
tepki göstermeyip sessiz kalışlarını kastettikleri de bilinir. Doğrusu, pek de
haksız sayılmazlar; ancak acaba benzer konularda kendi seçmenleri ne
durumdadır?
30 Haziran 2018 Cumartesi
CHP seçmeni ne kadar akıllı?
Etiketler:
24 Haziran seçimleri,
AK Parti,
Anadolu Ajansı,
CHP,
Erdal Aksünger,
Kadri Gürsel,
koyun,
Mansur Yavaş,
Melih Gökçek,
Ruhat Mengi,
seçim hileleri,
seçmen niteliği,
uçucu mürekkep,
YSK
Allah, hepimizin akıl sağlığını korusun
Bu gün vefat eden ve 27 dil bilen İslâm Bilimleri Tarihçisi
Prof. Dr. Fuat Sezgin, 27 Mayıs 1960 askerî darbesinin ardından üniversiteden
atılan bilim adamlarından biriydi... Ah bu ülke, ah bu ülke!.. Allah, hepimizin
akıl sağlığını korusun…
Etiketler:
27 Mayıs 1960 askeri darbesi,
adalet,
askeri darbeler,
basın özgürlüğü,
bilim ve teknoloji,
düşünce ve ifade özgürlüğü,
ekonomi,
hukuk,
insan kaynakları,
İslam Bilimleri Tarihi,
patates,
Suriye
25 Haziran 2018 Pazartesi
Saadet Partisi’ne oy verdim; hiç pişman değilim
Seçim gününden önce, 24 Haziran gecesi yayınladığım yazımda, “24 Haziran akşamı, hiçbir şekilde “hayal kırıklığı” yaşamayacağım; çünkü hayal kurmadım” diye belirtmiştim.
O yazımda, “muhalefet liderlerinin toplumu değiştirme gücünden önce, toplumun kendini değiştirme eğiliminin hangi seviyede olduğunu gözlemeye çalıştığımı” belirtmiş, AK Parti seçmeninde böyle bir “kendini hesaba çekme” eğilimi görmediğimi kaydetmiş ve “24 Haziran akşamı bir iktidar değişimi gerçekleşirse bu, benim için sürpriz olacak” demiştim. Saadet Partisi için de şunu kaydetmiştim: “Saadet Partisi’nde şu aşamada olağanüstü bir başarı beklemiyorum. Henüz yeni yeni toparlanıyor çünkü.”
24 Haziran 2018 Pazar
Desteklemem için kazanması gerekmiyor
24 Haziran akşamı, hiçbir şekilde “hayal Kırıklığı” yaşamayacağım; çünkü hayal kurmadım. Şu sebeple:
Ben, muhalefet liderlerinin toplumu değiştirme gücünden önce, toplumun kendini değiştirme eğiliminin hangi seviyede olduğunu gözlemeye çalıştım. Doğrusu ve ne yazık ki, o istikamette çok belirgin işaretler görmedim.
9 Haziran 2018 Cumartesi
Bülent Arınç’a göre Gül’ün çatı adaylığı ham bir hayaldi
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın Habertürk’te 8 Haziran’da yayınlanan
“Gerçek Fikri Ne?” programında, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün muhalefetin
ortak adayı olarak gösterilmesi teşebbüsüne dair değerlendirmelerini dinledim.
3 Haziran 2018 Pazar
Satranç tahtasında stratejik hamleler
Muharrem İnce-Tayyip Erdoğan polemikleri çoğaldıkça, 24 Haziran seçimleri bir sağ-sol yarışına dönüşüyor. Bu, tam da AK Parti iktidarının istediği ve el altından kurguladığı bir kamplaşmaydı; zira Türkiye’de sağ-sol oranı genellikle %70’e %30’dur. Erdoğan, bunun peşinde…
Çünkü “sağ seçmen”, son tahlilde “Erdoğan yönetimi kötü de
olsa, ‘din düşmanı’ sol bir partiye asla oy veremem” diye düşünür. Bu düşünce,
sağ oyların AK Parti’de toplanmasına sebep olur.
2 Haziran 2018 Cumartesi
Söyle, nereye gidiyorsun evlât?..
Evet; tarih tekerrürden ibaretmiş… Korkunç bir “Fetret Devri”
yaşıyoruz. Bu sürecin asıl vahim tarafı şu ki, dindar, muhafazakâr insanlar, Fetret
Devri yaşamakta olduğumuzun farkında değiller…
Diğer taraftan İslâmcılar, bir bakıma da “Lâle Devri”
yaşıyorlar. Kötü bir âkıbete yaklaşmakta olduğumuzun üzerini örten bir zevk u
safa dönemi… Lâle Devri’nde hiç olmazsa estetik seviye yüksekti. Şimdi estetik
seviye de yok. Artık şehirleri de güzelleştiremiyorlar…
Mesele sadece ekonomik yapıdaki sarsıntıyla sınırlı kalmış
olsa, dersiniz ki, “Olabilir böyle şeyler; her devletin zor zamanları olur. Bütün
ülkeler çalkantı yaşıyor. Çalışır, zamanla düzeltiriz.” Ama mesele bundan
ibaret değil.
“Kürt sorunu” nedir?
Eğer Türkiye’nin gerçekten “Kürt sorunu” diye tanımlana gelen
bir meselesi varsa, şu soru net olarak cevaplanmalıdır: Kürt vatandaşlarımız,
devletten tam olarak ne istiyorlar? Bunu açık ve net olarak madde madde
sıralamalıdırlar. Tabii, “Kürt sorunu”ndan bahseden partiler de…
1 Haziran 2018 Cuma
İyi niyetli uyarılara kulak verdiniz mi ki şimdi şikâyet ediyorsunuz?
AK Parti fanatikleri, Saadet Partisi’ne “Siz, nasıl olur da muhafazakâr bir iktidarı devirmek için solcularla işbirliği yaparsınız? Siz, hain misiniz?” diyerek tepki gösteriyorlar.
Birincisi, ülkeyi mevcut iktidardan daha iyi
yönetebileceğine inanan her siyasî parti, iktidar olmak için çaba gösterir. Bu,
bütün dünyada meşru ve yasal bir çabadır. (Günah da değildir…)
İkincisi, Millet İttifakı, bir “koalisyon hükümeti” kurma
teşebbüsü değil, haksız bir uygulama olan %10’luk seçim barajını aşmak için
bulunmuş bir yöntemdir. Seçim ittifakına imkân sağlayan kanun da iktidar
tarafından çıkarılmıştır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)