Erdoğan’ın “Ya sev, ya terk et” söylemine savruluşu

Şimdi, bu tavrın ifadesi olarak aynı tepkiyi iktidar, başka kelimelerle dile getiriyor; ama yaklaşım tarzı aynı: “Ya sev, ya terk et!..” MHP ile ittifak, MHP’nin eski sloganlarının AK Parti’de nüksetmesine mi sebep oluyor? Ya vatandaşlar da seçimlerde iktidara, “Ya vatandaşlarını bir bütün olarak sev, ya da iktidar makamını terk et!” derlerse?..

Osmanlı İmparatorluğu döneminde televizyon, gazete, internet gibi kitle iletişim vasıtaları olmadığı için halk, padişahı ancak kıyafetiyle ve etrafındaki devlet görevlileriyle tanırdı. Bu sebeple, padişah kıyafet değiştirdiğinde tanınması pek mümkün olmazdı. Bu durumu bir avantaja dönüştüren padişahlar, tebdil-i kıyafet edip (kıyafet değiştirip) sıradan bir vatandaş gibi halkın arasına karışır, halkın kendi aralarındaki konuşmalarına kulak kabartır, bazılarıyla karşılıklı konuşur ve onların sıkıntılarını öğrenirdi. Halkın hangi alanlarda, hangi uygulamalardan yahut hangi yanlışlıklardan ve eksikliklerden şikâyet ettiğini öğrendiklerinde de ilgili devlet görevlilerine talimat verir, bu sıkıntıların ortadan kaldırılmasını sağlamaya çalışırlardı. Halkın şikâyetlerinde devlet görevlilerinin ciddi kusurları olduğu anlaşıldığında da görevini ihmal eden ya da yetkilerini kötüye kullanan görevlileri cezalandırırlardı. “Bre sen devlet idaresinden nasıl şikâyet edersin? Tiz vurun şunun kellesini!” yahut “Atın şunu zindana!” demezlerdi. Cezalandırılanlar, şikâyet eden vatandaşlar değil, şikâyete sebep olan devlet görevlileri olurdu…

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Pendik İlçe Kongresi’nde söylediklerini okuyunca, daha önce MHP’lilerin kullandıkları o slogan geldi aklıma: “Ya sev, ya terk et!”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söylemiş:

“Bugünlerde bazı nankörlerin, bazı köksüzlerin, bazı idraksızların ülkemizi yaşanmaz bulup yurt dışına gitmekten söz ettiklerini duyuyorum. Yıllardır görevlerimiz gereği dünyadaki ülkelerin çok büyük bir bölümüne gittik. Az çok hepsiyle ilgili bir kanaat edindik. Eğer Türkiye’de yaşamayı kendine yük sayanlar varsa şunu bilsinler ki aradıkları yer bu dünya da değildir. Türkiye’de yaşayamayan hele hele İstanbul’da yaşamaktan usanan biri ülkemize değil hayata küsmüş demektir. Aslında bunlar için bir ofis açıp bilet paralarını da verip göndermek lazım. Çünkü bunlar bu ülkeye yük, yük.”

Sayın Erdoğan, “ülkenin yaşanmaz hâle gelmiş olmasından” şikâyet edenlerin neden böyle düşündüklerini anlamaya ve bu sıkıntıların giderilmesi için çözüm yolları aramaya çalışmak yerine, “Aslında bunlar için bir ofis açıp, bilet paralarını da verip göndermek lâzım. Çünkü bunlar bu ülkeye yük, yük.” demeyi tercih ediyor… Yani, “Ya sev, ya terk et!” diyor… Oysa bu slogan, hayli uzun zamandır MHP’lilerin bile kullanmadıkları, tedavülden kaldırdıkları bir slogan. Çünkü bu slogan, ülke yönetiminden şikâyet etmeyi “vatansever” olmamakla eş tutan, her türlü eleştiriyi, sıkıntıların dile getirilmesini, vatandaşın devletinden talepte bulunmasını, hesap sormasını “gayrimeşru” olarak gören ve gösteren bir slogandı. Vatandaşlara, “Başına ne gelirse gelsin, ne sıkıntın olursa olsun şikâyet etme. Her yapılana, her duruma razı ol ve sesini çıkarma!” telkininde bulunan bir slogan. “Ya sev, ya terk et!” Oysa hatırlarsınız; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde bu sloganı eleştirmiş, o dönem Başbakan’ın basın sözcüsü Akif Beki de, bu sloganı reddettiklerini açıklamıştı. Neredeeen nereye!...

Ragıp Bayraktar’ın “Yeni Başlayanlar İçin Ülkücülük” kitabında da, “Ya sev, ya terk et!” sloganının hiç de “yerli ve millî” olmadığı yazılmıştı… Bayraktar’a göre ülkücüler, bu sözü Vietnam Savaşı’na gitmek istemeyen gençlere, ABD’li aşırı milliyetçilerin söylediği “Love it or leave it” sloganından ilham alarak kullanmaya başlamışlardı… Şimdi, bu tavrın ifadesi olarak aynı tepkiyi iktidar, başka kelimelerle dile getiriyor; ama yaklaşım tarzı aynı: “Ya sev, ya terk et!..” MHP ile ittifak, MHP’nin eski sloganlarının AK Parti’de nüksetmesine mi sebep oluyor?

Ya vatandaşlar da seçimlerde iktidara, “Ya vatandaşlarını bir bütün olarak sev, ya da iktidar makamını terk et!” derlerse?..