3 Eylül 2018 Pazartesi

Artık kimlerle sohbet edeceğiz?

Biz küçük bir çocukken ezkaza küfürlü bir cümle kuracak olsak, büyüklerimiz, “Ağzına biber sürerim” diyerek bizi uyarırlardı. Yöntem çok isabetli olmasa da biz çocuklar, bu ikaz sayesinde, ettiğimiz “ayıp”ın farkına varır ve mahcup olur, tekrarlamaktan kaçınırdık.

Böylesi ayıplar, gençlik dönemimizde vuku bulmuşsa, “Utanmıyor musun böyle konuşmaya” şeklinde tepkilerle karşılaşırdık.

Üstelik bizi uyaranlar, sadece annemiz, babamız, abimiz, ablamız olmazdı. Sokaktan geçen herhangi bir yetişkin, herhangi bir çocuğu, genci uyarma hakkına ve yetkisine sahipti. “Tamam amca”, “peki teyze” diye karşılık verdiğimiz büyüklerdi hepsi…

Günümüzde, çocukların ve gençlerin ağızları adeta kanalizasyon borusuna dönmüş vaziyette… “S**arım”lar, “s**erim”ler, kahkahalar arasında havada uçuşuyor… Vurgu ve tonlamalar, duraklar, artık küfür ifadeleriyle yapılıyor. Virgül’ün ya da noktalı virgül’ün, çoğu zaman da nokta’nın karşılığı artık “amk”

Eskiden bozuk bir telâffuzla da olsa hiç olmazsa “anadın mı?” (anladın mı?) “taam mı?” (tamam mı?) derlerdi… Şimdi onların yerini de “amk” aldı… Çocukların ağızlarına biber sürecek, gençlere “Utanmıyor musun böyle konuşmaya?!” diyecek yetişkinler de yok artık…

Nükteler, hicivler, lâtifeler “espri”ye, espriler de küfürlere dönüştü… Lağıma batıp çıkan bir dilden nasıl tatlı söz çıkabilir? “Hoş sohbet” nasıl ortaya çıkar? Cemil Meriç diyordu ki, “Gübreden güzel çiçekler fışkırır, doğru; ama lağımdan çiçek fışkırdığı görülmüş mü?”

Artık, oturup iki çift laf edebileceğimiz, temiz dilli insan bulamaz hale geldik… “Muhafazakâr / dindar” kitle de küfürlü konuşmayı iliklerine kadar içselleştirmiş vaziyette. Ne oldu bu insanların edebine, terbiyesine, görgüsüne, ahlâkına, inancına?..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder