İktidar, AK Parti’li olmayan herkesi dışlayarak, kendince AK
Parti’li olmaya mecbur bırakmaya çalışarak, kendine kötülük ediyor; çünkü bu
politika sonucunda bir kısım insanlar, AK Parti’yi hiç beğenmedikleri halde AK
Parti’li gözükmeye yöneliyorlar.
Bu, AK Parti’nin yola çıkarken tanımlayıp beyan ettiği
kimliği, büsbütün siliyor. Partiyi kimliksizleştiriyor. Parti, riyakâr ve
menfaatçi insanlardan oluşan bir “iş ve işçi bulma kurumu”na dönüşüyor.
İktidarın, AK Parti’nin istediği bu mu gerçekten? Böyle
kimliksiz bir kimlikle kendilerini nasıl tanımlayacaklar? Kendilerini zorla, mecburen,
kerhen, istemeyerek destekler gözüken memnuniyetsiz bir kitleyle nereye varacaklarını
düşünüyorlar?
Üstelik “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne geçildikten
sonra zaten iktidar partisinin de bir önemi kalmadı ki? Kanunlar, Türkiye Büyük
Millet Meclisi’nde tartışılarak, istişare ve müzakere edilerek mi çıkıyor?
Hayır. Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yürütülüyor işler…
AK Parti, artık seçim dönemlerinde propaganda çalışmalarını
yürüten, afiş ve bayrak asan, organizasyonları, törenleri gerçekleştiren bir
taşeron firmaya döndü. Başka ne fonksiyonu, başka ne anlamı kaldı?..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder