“İslâmî” hassasiyetler içinde yürüyen bir edebiyat
dergisinin bazı eski sayılarında birkaç hikâye okudum ve şunu gördüm: Hikâye
yazarları, anlatım tekniği bakımından şiir, deneme ve hikâye dili arasında
kararsız kalmışlar. Bazı cümleler şiire, bazı cümleler denemeye, bazı cümleler
hikâyeye yöneliyor. Kötü…
Üstelik hikâyelerde ve şiirlerde ciddi ifade bozuklukları,
dil hataları var. Bu, endişe verici bir durum... Oysa hikâyeleri, şiirleri bir
edebiyat dergisinde yayınlanmaya başlamış olan yazarların, bu dil meselesini
çoktan halletmiş, artık üslûba ve derinliğe yönelmiş olmaları gerekirdi… İyi
bir yerde değiliz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder