Yıllar önce, “Ah biraz paramız olsa, ne hayırlı işler
yapardık” diyorlardı. Sonra, para geldi... Oluk oluk akarcasına geldi.
Hesapsız, kitapsız... “Bereket” değildi bu; başka bir şeydi…
Ardından lüks, konfor, israf ve çılgınlıklar... Şimdi “hayırlı
işler”in sırası değildi. “Akıyorken doldur” dönemindeydik... Bir sonraki aşama,
şimdiden kendini gösteriyor:
Bir imtihanın sonunda, Allah o paraları onlardan alacak ve
unuttukları yoksulluğu yeniden tadacak, yeniden hatırlayacaklar...
Bu konfora alışmış olanların, ondan mahrum kaldıklarında
düşecekleri durum, ne kadar da hazin olacak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder