AK Parti fanatikleri, her eleştiriyi bir saldırı olarak
algılama hatasından bir türlü kurtulamıyorlar. Bu tavır, en fazla kendilerine
zarar veriyor aslında. Eleştirileri cezalandırdıkça, korkunç hatalar devam
ediyor ve iktidar, giderek daha da başarısız hale geliyor…
Eleştirenleri cezalandırmak yerine, eleştirilerden
faydalanmayı deneseler, hem yanlış işler daha kolay düzelecek, hem de toplum
rahatlayacak.
İktidarın icraat tablosu çok kötü. Ekonomi, korkunç durumda.
Tarım ve hayvancılık, can çekişiyor. Çevre ve şehircilikte sınıfta kalındı. Eğitimde,
bilim ve teknolojide mesafe alamıyoruz. Dış politika, sürekli zik-zak çiziyor.
Değer yargıları hızla törpüleniyor, ahlâkî zaaflar
çoğalıyor, insanların inançları zayıflıyor, sosyal denge, sosyal düzen ve
toplumun birliği bozuluyor… Türkiye, en büyük hazinesi olan insan kaynaklarını
kaybediyor…
İktidar ve AK Parti-Erdoğan fanatikleri, kendilerinden başka
herkesi “vatan haini” ve “düşman” görme paranoyası içindeler. Bahçeli de
muhalefete “şer ittifakı” demeye devam ediyor. Oysa bu devlet, bu vatan, sadece
AK Parti’lilerin ve MHP’lilerin değil, herkesin devleti, herkesin vatanı…
CHP’lilerin, İYİ Parti’lilerin, SP’lilerin dedeleri,
nineleri de bu topraklarda yaşadılar. Muhalif insanlar da bu topraklarda
doğdular, bu topraklarda yaşadılar. “Türkiye, sadece AK Parti’lilerin ülkesidir”
deniyorsa, açıkça dile getirsinler…
Siyasî partiler, kutsal kurumlar değildir. Ne mabettir, ne
kutsal kitap, ne de bayrak… Partiler, farklı yönetim modellerini benimseyen
alternatif çözüm merkezleridir. Devleti bir “parti devleti”ne dönüştürmek,
ülkeyi de, milleti de yok eder. Kendinize geliniz!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder