3 Eylül 2018 Pazartesi

Kadrolaşırken

İktidar, kadrolarını oluştururken, “AK Partili olanlar ve olmayanlar” şeklinde bir tasnif yapmak yerine, liyakatı esas alsaydı, sonuç çok daha farklı olabilirdi.

Meselâ, CHP’li, SP’li yetkin insanlara gidip, “Sizin AK Parti’li olmadığınızı, hatta bize çok sert muhalefet ettiğinizi biliyoruz; ama sizin bunu iyi niyetle yaptığınızı da biliyoruz. Bilginizden, tecrübenizden, zekânızdan ve yurtseverliğinizden faydalanmak isteriz.

Bizi eleştirmeye hiç çekinmeden devam edebilirsiniz; çünkü biz, sizin eleştirilerinizden de faydalanmak istiyoruz. Taraftarlarınız karşısında sorumlu tutulmaktan endişe ederseniz, katılmadığınız uygulamalarımızı kamuoyu ile de paylaşabilirsiniz” deseydi, diyebilseydi, kötü mü olurdu?

Oysa ne yapıldı? “Yaav bunlara 3 koyun teslim etseniz, gelirken ikisini kaybedip gelirler” dendi… İyi de, bu kadar kabiliyetsiz olanlar, zaten kendiliğinden ayıklanırdı. Kimse “devlet dairelerini beceriksiz çobanlarla doldurun” da demiyordu…

“Bunlar terörist, terörist” dendi… Ülke nüfusunun yarısına… Hiç mi iyi insan yoktu aralarında? Hiç mi iyi mimar, iyi mühendis, iyi şehir planlamacısı, iyi avukat, iyi doktor, iyi işadamı, iyi sanayici, iyi ziraatçi, iyi akademisyen, iyi bürokrat yoktu? Hepsi, Cumhuriyet’in yetiştirdiği insanlar değil miydi?..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder